Tuesday, December 08, 2009

VEDAT KUŞAKLI ESERLERI




Size birkaç örnek gönderiyorum.Bu makaleleri ben abone olduğum GÖKBAYRAK dergisi ve TÜRKİSTAN,UYGUR TÜRKÜ İnternet siteleri,web sayfaları için yazdım,fakat makalelerimi sahiplenen olmadı.
Ey Türk!
Ben kalemi çok kuvvetli,duyguları derin,düşünceleri coşkulu bir soydaşınım ve bu örneğini gönderdiğim makalelerin daha nicelerini size yazabilirim.


Ama bunları tüm dünyaya yayınız.


İngilizceye,Uygurcaya,Almancaya,Fransızcaya,Japoncaya her dile çevirtiniz.Yayınız.Yayımlatınız.


Uğradığınız zulümler,döktüğünüz kanlar ve göz yaşları dünyada ve hatta Türkiye'de bile tam olarak anlaşılmadı.


Türkistan artık bağımsızlığını ilan etmeli ve gelecekte,yakın gelecekte de Türkiye,Azerbaycan,Özbekistan,Kıbrıs,Türkmenistan BÜYÜK TÜRK BİRLİĞİNİ kurmalı.


Yazılarıma sahip çıkın.


Eğer yayınlayacaksanız sizlerle ilgili öykü ve şiir kitapları hazırlarım ve telif hakları,maddi geliri Uygur Türklerinin yüce davası için harcanır.




Çinli de olsa,düşmanımızın halkından da olsa;günahsız insanların,bebeklerin,kadınların,çocukların katledilmesi ,sivillerin öldürülmesi,asker ve polis de olsalar Allah kullarının canlarına son verilmesi (BÖYLE ŞEYLERİ TÜRKLER VE MÜSLÜMANLAR YAPMAZ.BİZ ANCAK HARPTE KENDİMİZİ SAVUNMAK İÇİN KURŞUN SIKARIZ)HARİÇ,BÖYLE ŞEYLER DIŞINDA FİKRİ OLARAK HAKLI MÜCADELENİZİ TÜM DÜNYAYA İZAH ETMEK VE İNANDIRMAK VE DÜNYANIN DESTEĞİNİ ALMAK İÇİN FİKİRLERİME,ÖNERİLERİME,HAZIRLAMAMI İSTERSENİZ KİTAPLARIMA SAHİP ÇIKIN.ONLARI DÜNYA DİLLERİNE ÇEVİRİN,YAYIN,YAYINLAYIN.


SAYGILARIMLA.


-VEDAT KUŞAKLI

                                                                    *****

2009 SENESİNİN VAHŞETİDİR-1

6 temmuz 2009 tarihi itibarıyla 140 ölü,900’e yakın yaralı diyorlar.Bu bilanço Çin’de Doğu Türkistan Özerk Uygur Türkleri bölgesindeki Çin siyasetinin Komünist zulümlerinin katlettikleri Türk mevcududur.Bu rakamlara inanmıyorum ben.Bu rakamların yanına birer sıfır daha koyunuz.Yani Çin’in saldırganlar militanları,askerleri,polisleri en az 1400 soydaşımızı öldürmüşlerdir,en az 10.000 soydaşımızı da ağır seviyede yaralamışlardır.Dünya kamuoyuna da kendilerini temiz göstermek için katlettikleri ölü ve yaralı sayısını onda bir mevcutla ancak gösteriyorlar.Hatta hiç utanmadan öldürülenlerin ve yaralananların Uygur Türkü değil,Çin vatandaşları olduklarını da söyleyeceklerdir.
İşte ,Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sormak istediklerim bunlardı benim.Çin’e yaptıkları 10 günlük ziyaretlerinde bu sorunları diplomatik kanallardan gündeme getirebilmiş miydiler?
Çin politikacılarının uyguladıkları bu ırkçı soykırım politikaları Doğu Türkistan’ın işgalinden beri,60 senedir sistematik bir şekilde sürdürülmektedir.
Dünya Filistin için ayağa kalktı?Bosna ve Kosova için gecikmeli de olsa bir dünya tepkisi gördük.Irak,Afganistan,Çeçenistan,Somali için az biraz insan gibi insanların,adam gibi adamların dikkatler çekilebildi.Ama Doğu Türkistan için niçin bir yaprak bile kımıldayamıyor?Uygur kardeşlerimiz için neden insanoğlu sağır ve kör ve dilsiz bir hale gelmektedir.Çin devletinden çok mu korkulmaktadır?Çin askerlerinin dünyaya saldırmasından mı korkulmaktadır?Eğer sebep Çin ordularından korkmak ise;o halde bunca devlet bunca ordusunu niçin beslemektedir?Neredesiniz Ey Birleşmiş Milletler Barış Gücü Askerleri?Neredesiniz Ey NATO Silahlı Kuvvetleri?Bu katliamlara daha ne kadar,nereye kadar seyirci kalacaksınız?Sizlerin körpecik genç kızları kısırlaştırılmaya başlayıncaya kadar mı?Sizlerin delikanlıları,oğulları gece yarıları evlerindeki yataklarından alınıp sorgu odalarındaki işkencelerin altında can verene kadar mı?Sizlerin karılarına,kızlarına,analarına tecavüz edilene kadar mı?Sizler yaşadığınız evlerinizden,barklarınızdan kovulana kadar mı?
Altı ay sonra 2010 senesini göreceğiz,eğer Yaratan bizlere bunu nasip etmişse...Yani milenyumu 10 yıl geride bırakmış olacağız .Bu senelere rağmen,bu yüz yıla rağmen bu insanlık soy kırımı,bu katliamlar,bu vahşetler,bu zulümler,bu ırkçı saldırganlıklar nedir?Kim bunu bizlere açıklayabilir?Çin siyaseti bunu 60 senedir yapıyor.Ama televizyon,İnternet olmadığı yıllarda Çin bu pis cinayetlerini kendi sınırları içinde saklı,gizli tutuyordu.Sonra televizyon icat edildikten sonra;ülkesine gelen yabancı gazetecilere,televizyonculara çok sıkı sansür,denetim uygulayıp bu pisliklerini örtbas etmeyi sürdürdü.Sonra İnternet,Google yasağı getirmeye çalışarak bu komünist,demir perde,demir yumruk taktiklerini devam ettirmeye çalıştı.Ama bu pislik örtme işi buraya kadar.Çin pislikleri artık örtülemeyecek,saklanamayacak,kamufle edilemeyecek kadar sıradağlar gibi yükseldi,okyanus dalgaları gibi kabardı,fırtınalar bu pis kokuları dünyanın dört bir yanına yaymaya başladı artık.Siz zannediyor musunuz ki,bu vahşet ve zulümler,ayda yılda bir vuku bulmaktadır...Hayır!her gün,tıpkı Türkiye’deki trafik kazaları gibi her gün her saat Türkistan’daki günahsız kızlarımız,oğullarımız,arkadaşlarımız,ihtiyarlarımız kıyıma,sistematik yok edilmelere tabi tutulmaktadır.Maalesef kene ısırıklarından ölüm var diye,domuz gribi vakası 9000 oldu diye ortalığı ayağa kaldıran medya şarlatanları Çin’in tıpkı 7 başlı bir zehirli engerek ejderhası gibi yaladıkları,yuttukları Türk,Tacik,Uygur,Tatar,Kırgız,Özbek,Yakut soydaşlarımız için ekranlarında bir alt yazı,sayfalarında da küçük punto harflerle on satır dahi haber yapmamaktadırlar.
Bütün insanlığı yuhalıyorum ben.Tüm insanoğlunu ayıplıyorum.  Hıristiyan,Yahudi,Müslüman,Şaman,Budha,Ataist..hiç ayrım yapmadan tüm insanlık örgütlerini,derneklerini,cemiyetlerini,Onların ‘’Sayın!’’ diye hitap edilen başkanlarını,üyelerini protesto ediyorum.Hiç birisinin gözlerimde sinek kadar kıymetleri yoktur artık.
Bu vahşeti,bu katliamı,bu soy kırımı kim durduracak ey insanlık ?
Gencecik kızlarınızın,oğullarınızın küçücük torunlarınızın yüzlerine bakmaya utanmayacak mısınız?Bir soy yok edilmektedir?Bir soy yeryüzünden silinmektedir.Kaldı ki sizler pandaların,peygamber develerinin,su kaplumbağalarının soyları tükenmesin diye dünyayı ayağa kaldırmasını,tilki avlayanları hapislere mahkum etmesini,ağaç tepesinde mahzur kalan bir kedi için tüm kasaba,şehir itfaiye,ambulans,polis ekiplerini ve araçlarını olay yerine sevk etmekle böbürlenen medeniyet temsilcilerisiniz.
Hepinize lanet olsun.

2009-07-06




TUNA NEHRİ AKMAM DİYOR-2

Sene 1973 veya 1974.Heybeliada Deniz Lisesi,birinci sınıf veya ikinci sınıf öğrencisiyim.Yaşım 15 veya 16.Okul dışında,üniformalı olarak,izinden okula dönerken birisisiyle tanıştım.40 yaşlarında bir adamdı. Yunanistan’da,Selanik’te yaşayan bir Türk olduğunu söyledi bana.Çocuktum halbuki.Ama yaşıtı bir adammışım gibi,anlattıkça anlattı bana.Gördükleri zulümleri,çektikleri eziyetleri anlattı.Dünyanın dört bir tarafında Türklerin yaşadığını ve bu Türklerin bizlerden çok hizmet,ilgi,sevgi beklediğini anlattı.Ben bu Selanik Türk’ünden ayrılıp okula döndükten 2 gün sonra,beni okulumda ziyaret etti.Hatta bana bir karton da hediye sigara getirmişti.Sigara içmek askeri okulda yasaktı.Gizlice içiyorduk.Ben o sigaraları korkarak kabul etmiştim ve arkadaşlarımla birlikte,birkaç hafta gizlice içip tüketmiştim.Selanikli bana yine aynı şeyleri anlattı.İçime bir korku da düşmedi değil hani.Acaba ajan mıydı?Çok iyi Türkçe bilen bir Rum muydu veya benim ideolojik eğilimlerim olup olmadığını saptamaya çalışan MİT ajanı mıydı?Bu korkuları da o an sıcağı sıcağına yaşamıştım ama delikanlılığa da toz kondurtmadan gereken konukseverliği,ziyaret kabulünü idare etmiştim.

Yıl 2009.Tarih 18 mart.Türkiye’deki televizyonlarda İskeçe Müftüsü soydaşımızı izledim.’’Çocuklarımızın Türkçe öğrenmesinden vazgeçtik.Rumca öğrenseler de olur.Yeter ki bir dil öğrensinler.Cahil kalmasınlar.Neticede dil,dildir,dünyayı takip etmek,dünyayı okumak için,herhangi bir dil de olabilir.Ama Yunan yetkilileri çocuklarımızın Rumca öğrenmelerini dahi istemiyorlar.Çocuklarımız cahil kalsın istiyorlar.Biz de ne yapıp edip çocuklarımızın eğitimlerini Türkiye’de almalarını sağlıyoruz.’’Bu şekilde konuşuyordu İskeçe Müftümüz.35-36 sene evvel tanıdığım ve ajan sandığım Selanikli geldi aklıma.

Yıl 2009.Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği’nin yayın organları olan Gökbayrak’ta şunları okuyorum:’’Yüz binlerce Türkistan kadını,kürtaj yaptırma bahanesiyle,zorla kısırlaştırılıyor.Ellerindeki topraklar gasp edilip Çinli çiftçilere peşkeş çekiliyor.Camiler domuz ahırına dönüştürülüyor.Müslümanların ibadetlerine müdahale ediliyor.Kuran okumak yasak.’’

Yıl 2009.Ahıska Türkleri,Türkiye’den vatandaşlık haklarını aldıkları için düğün bayram ediyorlar.Fiili olarak Türkiye zaten tüm Türklerin öz vatanı,ana vatanı.Belli ki,resmi olarak,bürokrasi işlemleri olarak, hayli uzun süredir bu işlerle boğuşmuşlar.

Yıl 2009.Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti,Kuzey Kıbrıs Türklerinin ellerinden alınmaya ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimine bağlanmaya,bağımlı hale getirilmeye,eski karanlık günlere geri döndürülmeye çalışılıyor.

Yıl 2009.Kuzey Irak’taki Türkmen kardeşlerimiz,sessiz bir şekilde soy kırıma uğratılmaya devam ediyorlar.Faili meçhul cinayetlerin haddi hesabı yok orada.

Yıl 2009.Süleyman Merdanoğlu liderliğinde kurulan ‘’Altın Miras’’isimli ilk Türkçe Özbekistan web sayfasını tespit ediyorum.Belli ki 2007 den beri yayında olan bir web sitesi bu ve oldukça ilgi,sevgi,beğeni kazanmış.Türklerin,Türklük hasreti ile yanıp tutuştuklarını izliyorum bu sayfalarda.

Sene 1878.Mağlup olduğumuz Osmanlı-Rus Savaşı.Namı diğer 93 bozgunu.Gazi Osman Paşanın şanlı bir savunma yapmasına rağmen,defalarca kuşatılan Plevne Kalesini kılıcı ile birlikte teslim etmek zorunda kaldığı sene.Bu bozgundan sonra;Büyükbabam Hasan’ın Deliorman,Razgat’tan,büyükannem Nefise’nin Selanik’ten 1-4 yaşlarında çocuklar iken,ayrı kafileler halinde,kağnılarla,at ve öküz arabaları ile önce Trakya’ya,sonra da Anadolu’ya göç etmelerine sebep olan savaş.36 yıl sonra;1914-18 yıllarında,kendimizden ayrı bilmediğimiz Ermenilerin,Türk komşularının,bizim nenelerimizin,dedelerimizin ırzlarına,namuslarına,canlarına,mallarına,onurlarına tecavüz etmelerine,onlara soy kırım uygulamalarına sebep teşkil eden,sonun başlangıcı olan savaş.İstiklal Harbini tüm dünyaya karşı yapmamıza neden olan bir mağlubiyet.’’93 bozgunu’’ der eskiler bu başımızın eğik düştüğü tarihe.Yenilsek de,Rus generallerin saygı duyduğu Gazi Osman Paşaya hayranlık duydukları ve kılıcını iade ettikleri bir savaştır bu.Ama Gazi Osman Paşa ile birlikte teslim olan Türk zabitlerinin,Türk neferlerinin bu kadar şanslı olmadıkları ve böylesine itibar görmedikleri bir savaştır bu.Aradan 131 sene geçti.Tahminim bizim büyükbaba 1890-91 doğumlu.Yani bu mağlubiyeti O değil de Onun babası ve büyükbabası mutlaka yaşamışlardır.Ama asıl acıyı,çileyi,mağduriyeti,zulmü;Plevne’dekiler değil,Onların evlatları ,torunları,sonraki kuşakları yaşadılar.Hala da yaşanmaktadır.Tüm bunları toparlarsak;karşımıza üç hakikat çıkıyor.

1-Bugün daha refah,bol kazançlı,başlarının dik olacağı,huzur içinde gülümseyebilecekleri bir yaşam uğruna;Türkler dünyanın tüm kıtalarına,tüm ülkelerine;el emeği,alın teri,göz nuru saçmak,hizmet etmek için göç etmekteler.1878 de Plevne’de mağlup olmasaydık,bugün bunlar olmayacaktı.Alın teri,beyin,göz nuru,el emeği göçleri olmayacaktı.

2-Müslümanlar Hıristiyan ve Yahudi dünyasınca sevilmiyor,aşağılanıyor.Türkler ise,kendilerini medeni sanan devlet politikalarınca saldırgan,barbar,kaba,güvenilmez bir millet olarak anlatılıyor.Yani hem Türk,hem Müslüman olmak,tüm dikkatleri üzerimizde topluyor.Asya’nın,Avrasya’nın,Kafkasların,Orta Doğunun;bitirimi,delikanlısı,zır delisi olarak biliniyoruz,yalan da değil hani.

3-1973 yılında bana şöyle demişti O esrarengiz Selanikli:’’Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.Türkiye dışındaki tüm Türklerin Türkiye Türklerine çok ihtiyaçları var.Bunu sakın unutma ve bana sadece Türkiye içindeki değil,Türkiye dışındaki Türkler için de çalışacağına söz ver,Atatürk’ün izinden gideceğine söz ver’’

Ben o gün Ona söz vermiştim.Şimdi de tüm dünya Türklerine söz veriyorum ve bir çağrıda bulunuyorum:El ele,gönül gönüle,omuz omuza verelim.Bir ok kırılır,üç ok kırılır.Ama bir çok ok kırılmaz.Tüm Türk okları yan yana duralım.Yüreklerimiz kenetlensin.Aklımız birleşsin.Tüm insanları;ırk,dil,din,mezhep,kültür,renk,cinsiyet,meslek,eğitim ayrımı yapmadan sevelim,sayalım ama;ilk önce birbirimize güvenelim,birbirimize yaslanalım.Sırt sırta olalım.Yeni gün bayramı,Nevruz şenlikleri,Bahar etkinlikleri,Hıdrellez coşkusu Türk alemine hayırlı uğurlu olsun.Ateşten atlamayalım.Zaten yüz yıllardır ateşlerin üzerinden atlıyoruz,lavları,korları,yanardağları aşıyoruz,ateşler içerisinde yaşıyoruz,hayatta kalmaya çalışıyoruz.Ne mutlu bize.Tüm Türk şehitlerini,Oğuz Kaan’ı,Bilge Kaan’ı ve Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyorum.Görüşmek üzere.

2009-05-07




ALTAY’DAN BOĞDABAY-3

Ben Altay’dan Boğdabay.1938 kasımında,Mustafa Kemal Atatürk’ün,ruhunu teslim ettiği günlerde,şehit oldum ben.Uygur,Kazak,Özbek,Tatar,Kırgız soydaşlarımla ve Çinli,Rus,Japon İslam dinine inanan din kardeşlerimle birlikte,Çin Cellatı Sheng Shih-tsai tarafından katledildik biz.Kayıtlarda isimlerimiz pek geçmez,resmi belgelerde sayılarımız bin kadar görülür ama aslında on binlerce kişiyiz biz.Kimimizi zehirlediler,kimimizi okla deldiler,kimimizi kılıçla deştiler,kimimize kurşun sıktılar,bizim canımızı aldılar.
Ben Altay’dan Boğdabay!Kaşgarlı Abdurrahman Hoca’ya,Kumullu Kerim’e ve Şayarlı İbrahim Niyaz’a; bizleri anlatacağıma söz verdim.Bizler şimdi şehidiz ama ruhumuz huzur ve sükut içinde değildir.Doğu Türkistan’da,namusumuza,şerefimize sahip çıkmak isteyen evlatlarımız,torunlarımız terörist ilan edilmektedir ve bizim can bildiğimiz soydaşlarımızdan analarından helal süt emmeyenler bizi yok etmeye ant içmiş vahşi,despot Çinlilerle iş birliği yapmaktadırlar.Bizim bayrağımıza,kızlarımıza,çocuklarımıza siper olmaya çalışan kardeşlerimizi başka hain kardeşlerimiz acımasızca Çinli katillere teslim etmektedirler.Çin olimpiyatlarına,Çin mallarına sahip çıkan,destek olan soydaşlarımızdan,kan kardeşlerimizden,din kardeşlerimizden bu şahadet aleminde bizler utanıyoruz.
Ben Altay’dan Boğdabay! Babam Hüseyinbay’ı Çinliler katletti,kafasını kestiler.Anam Rabiya onların tecavüzüne uğradığından dolayı kahrından öldü.Kız kardeşim Hacer hunharca tecavüze uğradı ve fuhuş batakhanelerine götürüldü.Ağabeyim İsmailbay işkence altında can verdi.Bizim gibi,binlerce aile sistematik bir şekilde,hesaplı ve kademeli planlar neticesinde yok edildi.Halbuki biz savaş,kavga istemedik.Daima sevgi,şefkat,merhamet,barış peşinde koştuk.Ama bizler oruçlu iken ellerimizi bağlayıp,zorla açtıkları ağızlarımızdan içeri hayvan pisliği,lağım suyu doldurmaya çalıştılar.Biz namaz kılarken camilerimize baskın yapıp bizi hapishanelere doldurdular.Hamile gelinlerimiz,kızlarımız rahimlerindeki bebeklerle birlikte öldürüldü.Kuran terörist kitaplarıdır diye toplatılıp yasaklandı.Bayraklarımızı direklerinden indirip yerlerde temizlik bezleri olarak kullandılar.Siz bunları bilmezsiniz ama Allah bilir.Biz o kadar zulme uğradık ki,çoğumuz kahrından öldü,çoğumuz intihar etti,dünyanın başka kıtalarına firar edenler oldu,korkudan ismini ve dinini değiştirenler oldu.
Ben Altay’dan Boğdabay! Şimdi siz Çin mallarına el emeğiniz,alın teriniz,göz nurunuz olan paraları saçıyorsunuz ve onlara kıymet veriyorsunuz,hatta Çin mallarının,Çin ticaretinin tüm dünyaya yayılması için aracılık yapıyorsunuz.Çin mallarından kar,kazanç sağlayıp,o kazancınızı çoluğunuzun çocuğunuzun kursağından geçiriyorsunuz.O lokmalar boğazınıza batmıyor mu?Çanakkale’den düşmanı geçirmeyen Seyit Onbaşının hatıralarını,tasviri heykelciklerini bile Çinli tüccarlara yaptırıyorsunuz,sattırıyorsunuz.Çin olimpiyatları için Çinlilerle göz göze,diz dize vazife yapmaya kalkışıyorsunuz.Çin filmlerini sinemalarınızda seyrediyorsunuz.Çin ordusu ile ortak tatbikatlar yapmayı teklif ediyorsunuz.Çin dövüş sporları olan karate gibi sporlara bakıp ta bu milleti mert,cesur sanıyorsunuz,bilmiyorsunuz ki,metliği,yiğitliği onlar asırlar öncesi kaybettiler.Onların bildiği tek dövüş tarzı,tek mücadele biçimi veya savaş sanatı Çin entrikalarıdır,Çin işkenceleridir.
Ben Altay’dan Boğdabay!Büyük büyük babalarım Oğuz Kaan ve Bilge Kaan’ın,Onlara daima hürmet eden Türkiye kahramanı Mustafa Kemal’in ve Türkistan kahramanı İsa Yusuf Alptekin’in yanındayız şimdi ama ruhumuz acı içinde kıvranmaktadır.Çinli öğrencileri Türk illerine eğitime alıyorsunuz,Türk öğrencileri Çin okullarına eğitimlere gönderiyorsunuz.Fark etmiyorsunuz ki,nüfusu bir buçuk milyarı geçmiş,iki milyara yaklaşmış Çin insanları tüm dünyaya karınca sürüleri gibi dağılmaktadırlar,her yeri adı konulmamış bir usulle istila etmektedirler.
Ben Altay’dan Boğdabay! Eğer bu kafayla,bu sorumsuzlukla yaşamaya devam ederseniz,siz soydaşlarıma,kan kardeşlerimize,din kardeşlerimize hiç birimiz hakkımızı helal etmeyeceğiz.Sizin vefanız bu mudur?Atalarınıza,ceddinize,soyunuza hürmetiniz bu mudur?Adaletiniz,mertliğiniz,yiğitliğiniz bu mudur?Türklerin ilk yurdu olan Türkistan,entrika ve işkence ustası olan Çinliler tarafından işgal altındadır.Türkistanlı,Uygur,Kırgız,Özbek,Kazak,Tatar kardeşlerimiz buralardan iş verilme bahanesiyle göçe zorlanmaktadır.Kızlarımız,gelinlerimiz,nüfus planlaması dayatmalarıyla ve kürtaj yapılması bahanesiyle kısırlaştırılmaktadır ve fuhuş hanelere itilmektedir.Binlerce evladımız çağın vebası olan AIDS illeti altında kıvranmaktadır.
Ben Altay’dan Boğdabay! Öldürüldüğümde henüz on sekiz yaşımdaydım yani katledilmeseydim hala aranızda olabilirdim.Ama iyi ki şehit edilmişim,şimdi buradan olup biteni seyrediyorum da,benim yüreğim bu kadar hayasızlığı,bu kadar arsızlığı kaldıramazdı ve akıldan ,fikirden yoksun,deli divane bir hale de gelebilirdim,ele güne karşı rezil,kepaze de olabilirdim.Yüce Yaratan,mücadeleye dayanacak gücü kalmayanları,bizleri döndürdüğü gibi işte böyle kendisine döndürüyor.Ama henüz Yüce Yaratan’a dönmemiş ve Şu sizin kahpe aleminizde yaşamaya,yemeye,içmeye,soluklanmaya devam edenler;soluklandıkları,rızıklandıkları,nasiplendikleri her bir anın hakkını vermelidirler.Emperyalist,kapitalist,komünist,sömürgeci dünya düzeninin patronlarıyla,padişahlarıyla savaşmalıdırlar.Mücadele etmelidirler.Azeri bayrağı adına şarkılar,marşlar düzen Azeri kardeşlerimiz,bir avuç Ermeni’yi işgal ettiği Karabağ’dan hala çıkartamamışlardır.Hocali’de Ermenilerin yaptıkları katliamı,soy kırımı dünyaya anlatamamışlardır.Musul,Kerkük Türkmenleri ırkçı Kürtler tarafından yıllardır faili meçhul cinayetlere kurban edilmektedir ve bu katliamlar karşısında cümle alem susmaktadır.Hadi elin yabanı susmaktadır ama Türk oğlu Türkler niye susmaktadır?Bunu anlamak mümkün değildir?Ahıska Türkleri,Dağıstanlılar,Makedon,Batı Trakya,Rumeli Türkleri ezildikçe boyunlarını bükmüşler ve her daim ‘’Ya Allah,Ya Sabır’’demişlerdir.Kıbrıs Türkleri yıllarca,ırkçı Rumlar tarafından zulme,tecavüze,soy kırıma uğratılmışlardır.Koskoca Osmanlı İmparatorluğu; hain ve sorumsuz yöneticiler tarafından çökertilmiştir,yıkılmıştır.Şimdi de bölücü hainler Türkiye’yi bölmeye,parçalamaya,yıkmaya gayret etmektedirler.Sizin aklınız başınıza ne zaman gelecektir ey soydaşlarım?Kardeş kardeşe kıçını ve sırtını dönmektedir,hatta soydaş soydaşın,kardeş kardeşin kuyusunu kazmaktadır,öbür taraftan elin oğulları,yabanın herifleri,ne olduğu belirsiz meçhul ve kirli şahıslarla,dört bin yıldır bize dost olamamış kahpelerin dölleriyle can ciğer kuzu sarması olmaya çalışmaktadırlar.
Ben Altay’dan Boğdabay! Bunca ahmaklığa,bunca vefasızlığa ruhumuz dayanmıyor artık.Bilge Kaan,Oğuz Kaan,Mustafa Kemal,İsa Yusuf Alptekin,Osman Gazi,Orhan Gazi,Ertuğrul Gazi,her kim varsa burada,hepimiz son derece hüzünlüyüz. Kanımızı,hakkımızı size nasıl helal edebiliriz?Siz söyleyin kardeşler !Siz izah edin soydaşlar!
Ben Altay’dan Boğdabay! Allah Aşkınıza,aklınızı başınıza toplayın ve titreyip kendinize gelin,özünüze dönün gayrı.Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur,olmamıştır ama şimdi,’’Türk’ün Türk’ten başka ayağına çelme takanı,gıyabında kuyusunu kazanı,iftira atanı,fitne ve fesat peşinde koşanı yoktur ‘’sözünü utanarak söyleyecek bir haddeye gelmişizdir.Hepinizi Allah iflah etsin.Dost acı söyler.Biz de burada elbette sizlerin merhum,şehit dostlarınız olarak sizi uyarmak istedik ve bunları yazma vazifesini bana tevcih ettiler.Hayır duanızdan vazgeçtik,bizlere söver gibi,birbirinize düşman kesilmeyin yeter.





AĞLAMA EY UYGUR ANAM!-4

(ALTAY’DAN BOĞDABAY’A CEVABEN)


Yüz binlerce kadın,körpecik genç gelinler hamileliklerinde zorla kürtaja tabi tutuluyor,kısırlaştırılıyor.


1949 dan bu güne kadar esaretin,zulmün,insan rezilliğinin,maneviyat ve kişilik aşağılanmasının,onur ve gurur kırılmasının yüzlerce,binlerce çeşidini,örneğini yaşamış Doğu Türkistanlılar,bu rezil,kepaze dünya ile beraber,dönüyorlar.Niçin döndüklerini kendileri de bilmiyorlar ama bu kahpe,bu yalan,bu rezil dünya ile birlikte Türkistanlılar da dönüyor.Belki koca yüreklerinde bir hürriyet coşkusu var,belki ruhlarının derinliklerindeki bir ses’’Biraz daha sabret ey Türkistan Türk’ü! Pek yakında hak yerini bulacaktır!’’diye haykırıyor Onlara,belki de çektikleri acılar ile öylesine bilendiler ki;artık böylesi acılar Onlara hiçbir şey ifade etmiyor.Almış başını gidiyor dünya,kahpece dönüyor ve içindeki tüm kıtalarla,ülkelerle,



Ruslar Ahıska Türklerini ve Çeçenleri,Sovyetler Birliği dağılana kadar da Tüm Kafkas Türklerini;Sırplar ve Rumlar Makedon Türklerini,Balkan Türklerini;Kuzey Irak Kürtleri Türkmen Türklerini;Çinliler de Doğu Türkistan Türklerini yıllardır eziyorlar,boğuyorlar,


Çok yakın bir zamanda Sovyetler Birliği nasıl dağılmışsa,Çin’de dağılacaktır,Amerika’da dağılacaktır,Avrupa Birliği de dağılacaktır.Bundan adım gibi eminim.Biz,bizim kuşak bunu göremesek bile,çocuklarımız bizim kadar olduğunda veya er geç torunlarımız bizim kadar olduğunda,bu dediğim aynen vuku bulacaktır ve Türk dünyası o zaman,Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetini gerçekleştirecektir ve yeryüzünde ne kadar Oğuz,Hun,Göktürk,Uygur,Kıpçak,Hazar,Özbek,Azeri,Türkmen,Kazak,Kazan,Avar,Moğol var ise,hepsi büyük Kaan Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri etrafında ve Türklük şuurunun onuru ile el ele,omuz omuza vererek birleşeceklerdir.Siyasi,


Ey kahpe dünya!açın kahpe kulaklarınızı!Doğu Türkistan’daki iniltileri,feryatları,


Televizyon,radyo,kamera,İnternet,gazete,dergi,uydu istasyonları da mı yok be kardeşim?Gördüklerini,


Doğu Türkistan’ın şerefli Uygur Evlatları!Göktürk torunları!Hun çocukları!Biraz daha sıkın dişlerinizi!Biraz daha sabır!Çin belki de Yecüc ve Mecüc’dür.Belki de iblisin ordusudur.Ne olursa olsun,bu dünyada,bu kainatta,bu sonsuz evrende değişmeyen bir ilahi kural vardır.İyiler kazanır,kötüler kaybeder.Çin mutlaka kaybedecektir.Kaybetmeye mahkumdur.Çünkü Çin kötüdür.İnsanlarından iyiler olabilir elbette ama yönetimleri,devleti,hükümetleri,politikaları kötüdür ve bu yüzden Çin çok yakında kaybedecektir,dağılacaktır.Uygurlar,Türkistanlılar,Türkler ise kazanacaklardır.Çünkü iyi olan onlardır.Asil,temiz,





Dağıstanlı,Ahıskalı,Özbek,Azeri,Balkanlı,Rumeli,Makedon,


Kazak,Tatar,Tacik,Avar,Kazan hiçbir ana ağlamasın artık.Sırp,Ermeni,Pomak,Boşnak,Rum,Kürt,Arap,İngiliz,Fransız,Alman,İsrail,Kafkas,Afrikalı,Hindu,Gürcü,Rus,Japon,Çinli....Hangi milletin anası varsa,evlatları için ağlamasın artık.Bunun için de analar evlatlarını zalim,despot,ırkçı,kafatasçı,Nazi,SS,Hitler taklitçisi yetiştirmesinler.Oğullarının,kızlarının yobaz,yalancı,sahtekar,Allah’


Garibim Türk anaları ağlatıldığı müddetçe,diğer milletlerin garip analarının da ağlamaları,ağlatılmaları kaçınılmaz olacaktır.

tan korkmaz ve kuldan utanmaz olmalarına izin vermesinler.

Kıbrıslı,Türkmen,Kırgız,

Tüm şehitlerimizin huzurunda saygı ile eğiliyorum.Türk dünyasının,Türklük onurunun kıymetini,canından daha kıymetli bilen tüm Türk şehitlerine selam olsun.Hangi topraklarda,dünyanın hangi köşesinde,kenarında şehit edilmişlerse,işte orası da Türk yurdudur bize bundan böyle.

merhametli,sevgi ve şefkat dolu olan onlardır.

duyduklarını anlatacak koca yürekli medya emekçileri de mi yok?İnsanlık hakikaten öldü mü yoksa?Ya da,fırıldak gibi dönen bu kahpe dünyada,insan denen mahlukat dönmekten iyice sersemledi mi gayrı?

çığlıkları duyunuz.Açın o kalleş gözlerinizi!bunca zulmü,bunca Çin işkencesini artık görünüz!Hala duymayacaksanız,hala görmeyecekseniz,ben sizin medeniyetinizin içine tükürürüm.

Ağlama ey Uygur anam!ağlama ey nazlı ve küçücük Türkistan gelinim!Nice rezil,kahpe,kör şeytanın kurguladığı karanlık günleri aştık da bu günlere geldik biz.Ağlama ey Bilge Kaan’ın torunu Ilgar Alptekin!Bu günlerde geçecektir.Bize,bu günlerde dimdik ayakta durmak yaraşır.

askeri,ekonomik,kültürel ne varsa,her bir sahada sağlam köprüler gönüllerden gönüllere atılacaktır.

tepelerine binip un ufak ediyorlar ama dünya medyasının sevgi,şefkat,merhamet yayınları,buralarda yok.

Amerika’da ağacın dalında kalan kedi,köpek yavrusunun nasıl kurtarıldığını tüm dünya medyası ballandırarak anlatır ve dünyaya şefkat,sevgi,merhamet tohumları saçtıklarını sanırlar.

Türkiye’de bir tane pkk’lı teröristin kulağını bir Türk Polisi birazcık çekse;bütün kapitalist dünya,komünist dünya,demokratik dünya,top yekun ayağa kalkar ve insan hakları ihlal edildi diye,Türkiye’ye karşı,tüm sivil toplum örgütleriyle beraber,bir karalama kampanyası başlatırlar.

milletlerle,Halklarla beraber,Doğu Türkistan Türkleri de dönüyor.

Müslüman Türklere Kuran okumak,namaz kılmak,oruç tutmak yasaklanmış.Camiler domuz ahırı yapılmış.Ellerindeki topraklar zorla gasp edilerek,Kızıl Partili Çinli çiftçilere peşkeş çekilmiş.

Dünya dönüyor.Hem kendi etrafında,hem de güneşin etrafında,fırıldak gibi dönüyor.Mevlevi Semazenler gibi dönüyor.Doğu Türkistan ,bu kahpe,yalan,zalim,çivisi çıkmış dünya ile beraber dönüşlerine devam ediyor.Ama Doğu Türkistan’ın dönüşlerinde çığlıklar,iniltiler ve hıçkırıklara boğulmuş ağlama sesleri var.Tam 60 yıldır süren ve ’’insanım’’diyen,insan olduğunu iddia eden diğer yaratılmışların kulaklarını tıkadığı,gözlerini yumduğu Doğu Türkistan manzaralarına,medeniyetten bahseden batı insanı ne ilgi gösteriyor,ne de tepki.

2009-05-07